Bir hafta önce 3 genelkurmay başkanı yetiştirmiş asker emeklisi olan babamı kaybettim..Bir tanıdık dediki silâhlarını satın iyi para ediyor..Silahları orduya geri bağışlamaya karar verdik.Bazı şeylerin manevi değeri maddi değerinden çok yüksek.Dedik ki yine bir askerin eline geçsin.Onunla vatanı milleti korusun istedik..Şimdi Ailemde kırılan vazoyu bir erkek evlât olarak yeniden onarmaya toplamaya çalışıyorum yaşadığım derin kayba rağmen.Ümit bey!! Bu aile benim.Bu devlet bizim.İçinde yaşadığımız su deniz bu.Buradan başka bir yerde hayatta kalmamız mümkün değil. Birileri kolları sıvayııp kırılan vazonun parçalarını toplayıp yapıştırıp eski yerine koymak zorunda..Bu görev kimseye verilmez.Bu görev bunu görevin kendi sorumluluğu olarak hisseden kişi tarafından alınıp ifa edilir. Bu görevin sorumluluğunu hissediyorsanız bu görev sizin.Hatta benim.Sorumluluk hisseden herkezin..Vazonun parçalarını toplamak tamir etmede hepimiz sizin kadar hepimiz sorumluyuz.Bedel ödeyeceğiz deyip vatan sağolsun diyerek ayağa kalkıp işimize devam edeceğiz.Arkamızda da birilerin düşürüp kırdığı vazoyu ben kırmadım deyip kırık dökük paramparça bir halde, yerde bırakmayacağiz. Onu kaldırıp eski yerine koyacağız. Öleceksek te gözü açık eksik işimizi bitirmeden yarım yamalak bırakıp gitmeyeceğiz..Vatan...Sağ olsun değil, Vatan....Sağ olmak zorunda...Saygılarımla
Saygın Bulut