Sevgili Hocam,Aramıza yükselen duvarlar, kilitli kapılar, demir korkuluklar, askerler ve gardiyanlar ne kadar çok olsa da; fikirlerimiz, düşüncelerimiz ve size duyduğumuz derin inanç, yani 'kalbimiz', her zaman sizinle, sizin yanınızda bir sarsılmaz kale gibi duruyor. Sanmasınlar ki kalplerimizi zincire vurdular ya da tutsak edebileceklerini hayal ettiler. Asla! Kalplerimiz hür, dışarıda dimdik ayakta; eskisinden daha coşkulu, daha kararlı bir iradeyle hukuk ve demokrasi bayrağını taşıyor. Bu mücadele, sonsuza dek sürecek bir ateş gibi yanacak. Sevgili Ümit Hocam,Siz gönlünüzü serin tutun, ruhunuzu ferah bırakın; bizim umudumuz gökyüzü kadar berrak, moralimiz çelik kadar sağlam. Bizi yıkamayan her darbe, bizi daha güçlü, daha hırslı birer savaşçıya dönüştürüyor. Tek duamız, sizi en kısa zamanda özgürlüğün aydınlık sabahında, ailenizin sıcak kucaklamasında görmektir. Bayramınız mübarek olsun, bereketiyle dolsun. Ben, size en yakın olabileceğim o kutlu yerde, sabırla ve onurla sizi bekleyeceğim. Bu bekleyiş, demokrasi ve adalet için verdiğim mücadeleyle birleşecek; ne bir an duracak, ne bir an soluklanacak. Zafer otağından size selamlarımı ulaştıran Sayın AzmiKaramahmut’a da gönülden teşekkürlerimi sunarım. Onların bu vefası, gücümüze güç katıyor. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi şanı!Var olsun Zafer Partisinin tükenmez azmi! Yaşasın Türk Milleti!Ne Mutlu Türk’üm Diyene!Kadir Başkaya