Ümit Özdağ'a Mektup

Sayın Ümit Özdağ,

Öncelikle, bu zorlu süreçte gösterdiğiniz metanet, cesaret ve kararlılığınızdan dolayı size en derin saygılarımı sunuyorum. Siz, Türk milletinin onurlu ve şerefli bir evladı olarak, gerçekleri haykırmaktan asla çekinmediniz. Haksızlık karşısında dimdik durarak, biz gençlere ilham verdiniz. Bugün sizi haksız yere bir hücreye koyanlar, yarın tarih önünde hesap verecektir. Ancak sizin cesur duruşunuz, bizlerin vicdanında çoktan hak ettiği yeri aldı.

Ben, 22 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak, sizi ve mücadelenizi yürekten destekliyorum. Bugün sizin esir edilmenize göz yumanlar bilsinler ki, bu dava burada bitmeyecek! Biz gençler olarak, sizin yolunuzda, Türk milletinin bağımsızlığına, onuruna ve birliğine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Adaletin bir gün mutlaka tecelli edeceğine inanıyor ve o güne kadar mücadelemizi sürdüreceğimize söz veriyorum.

Türkiye'nin içine sürüklendiği bu kötü gidişatı durduracak, milli kimliğimize ve bağımsızlığımıza sahip çıkacak gücü yine bu milletin evlatları gösterecektir. Siz, bu uğurda canla başla mücadele ederken, bizler de dışarıda, kalemimizle, sözümüzle ve eylemlerimizle bu davayı yaşatacağız.

Sizi yalnız sanmasınlar. Binlerce, milyonlarca vatansever Türk genci olarak, sizin yanınızdayız! Gözünüz arkada kalmasın; çünkü biz buradayız ve buradayız kalacağız! Bir gün bu esaret sona erecek, adalet yerini bulacak ve haklı olan kazanacaktır. O güne dek, size olan desteğim ve dualarım daimdir.

Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Merhaba HocamBen çocukluğumdan beri Türklük sevgisiyle büyütülmüş bir genç olarak size bu mektubu yazıyorum. Babamın bana aşıladığı milli bilinç ve Türklük sevgisi hayatım boyunca benliğimin en önemli parçası oldu. Adımın Aybüke olmasının sebeplerinden biri de bu köklü inançtır. Bugün ülkemizin geleceğini düşündüğümde onu en doğru şekilde yöneteceğine inandığım, vatanına ve milletine en samimi duygularla bağlı olan bir lider görüyorum;Siz!Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehlikeleri açıkça dile getiren, Türk milletinin haklarını sonuna kadar savunan bir lider olarak bizlere en çok güven veren kişisiniz. Açıkçası ülkemizin geldiği noktaya bakınca bazen umutsuzluğa kapıldığım oluyor. Ama sizi dinlediğimde halen bir şeyleri değiştirebilecek insanların var olduğunu görmek bana moral veriyor. Biz gençler için örnek alınacak bir duruş sergiliyorsunuz. Bu yolda yalnız olmadığınızı bilin. Sizin gibi birinin arkasında olmak, bu ülkeyi seven biri olarak benim için bir onurdur. Ne olursa olsun verdiğiniz mücadelede sizi desteklemeye devam edeceğiz. Kendinize iyi bakın. Türkiye için, Türk milleti için verdiğiniz mücadele hiç bitmesin.

Ümit Hocam,Sevgiler saygılar..Ülkenin geleceğini tehdit eden unsurları gün yüzüne çıkarmayıp aksine onlardan medet umanlar silivriye geldiğinde ardından yüzbinler geliyor...Ama siz hapusta çıt yok.sessiz çoğunluk bunun farkında.
Bin cihana değişmem Şu öksüz Türklüğümü..

ADALET MUTLAKA TECELLİ EDECEKTİR

Bugün, hukuk ve vicdan terazisinin sarsıldığı bir dönemde, adaletin er ya da geç yerini bulacağına olan inancımızı tazelemek istiyoruz. 67 gündür suçsuz yere tutuklu bulunan ve hakkında hâlâ bir iddianame dahi hazırlanmayan Zafer Partisi Genel Başkanı, Türk milliyetçilerinin lideri Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ, yalnız değildir!

Tarih boyunca nice büyük liderler, haksızlığa uğramış ancak sonunda hak ettikleri saygınlıklarına yeniden kavuşmuşlardır. Adalet, bazen gecikir ama hiçbir zaman kaybolmaz. Çünkü hakikat güçlüdür ve en karanlık zamanlarda bile yolunu bulur. Sayın Ümit Özdağ, fikirlerinden, duruşundan ve mücadelesinden asla taviz vermemiştir. O, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu ve vatan sevdasını temsil eden bir liderdir. Onun haklı mücadelesi, sadece ona inananlar için değil, bütün bir milletin geleceği için önemlidir.

Bugün, hukukun üstünlüğü ve adil yargılama hakkı gibi temel ilkelerin sınandığı bir dönemdeyiz. Ancak biliyoruz ki hiçbir zulüm sonsuza kadar sürmez, hiçbir haksızlık ebediyen devam edemez. Adalet, eninde sonunda tecelli edecek ve Sayın Ümit Özdağ özgürlüğüne kavuşacaktır. Bizler, hukuk ve demokrasiye inanan milyonlar olarak bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle Sayın Ümit Özdağ’ın Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutluyor, bir an önce sevdiklerine ve sevenlerine kavuşmasını temenni ediyoruz. Güzel günler yakındır, güneş doğmak için karanlığı aşmak zorundadır. Adalet yerini bulacak, hak galip gelecektir!

Serdar Bayram 

Ümit hocam merhaba,

Bugünlerde yüreğimiz sizinle, İlk oyumu size vermek nasip olmuştu, bugünlerde lütfen kendinize çok iyi bakın oradan güçlenerek çıkın size çok ihtiyacımız var, Yüreğimiz seninle, inan ki o kadar Türk genci arkanda ki inanamazsın zaten ekranlarda da görüyorsundur. Kendine lütfen çok iyi bak bir Türk genci olarak inşallah seni meydanlarda Atatürkçü bir siyasetçi olarak görücem.

Sayın Ümit Hocam, 

Zor zamanlar, insanın karakterini sınar. Bazı insanlar vardır ki, ne yaşarlarsa yaşasınlar, doğruluktan ve inançlarından asla vazgeçmezler. Bugün size yaşatılan haksızlık, aslında sizin ne kadar doğru bir yolda yürüdüğünüzün en büyük kanıtıdır. 

Bulunduğunuz yer sizi yıldırmaya, sesinizi kısmaya çalışsa da bu beyhude bir çabadır. Çünkü fikirler dört duvar arasına sığmaz, Türk milletinin cesareti zincire vurulamaz. Sözleriniz dışarıda yankılanmaya, bu milletin ruhuna işleyen Türklük şuurunu yeniden ayağa kaldırmaya devam ediyor. 

Biliriz ki, demir ateşte şekillenir, çelik baskı altında sertleşir. Bugün size reva görülen bu haksız esaret, aslında sizin kudretinizin ve doğruluğunuzun en büyük delilidir. Zira hakikatten korkanlar, onu susturmaya çalışır. Fakat boşuna! Çünkü bir milletin yüreğinde yanan ateş, zindan duvarlarını aşar, tarihin satırlarına kazınır. 

Bu süreç geçecek, ama sizin duruşunuz unutulmayacak. Unutmayın, güneş her zaman doğar ve en karanlık geceler bile sonsuza dek sürmez!

Sevgili Ümit Özdağ, kız kardeşinizin en yakın arkadaşlarından biri olarak verdiğiniz hukuk, bağımsızlık ve adalet savaşınızı çok yakından takip ediyorum. Bu kara günlerin bir gün biteceğini ve adaletin tecelli edeceğini hepimiz biliyoruz. Bu tamamen sizi yıpratma ve  karalama politikasıdır. Sizin gibi iradeli ve akıllı bir politikacının bu tuzağa düşmeyeceğini biliyoruz. Sağlam iradeniz yoldaşınız olsun, Türk halkı sizinle gurur duyuyor. Saygılarımla, Dr. Gulin Guler-Gane

**Sayın Ümit Özdağ,Değerli Hocam!**  
Bu satırları yazarken kalbim, adaletin gölgelendiği bir dönemde yılmaz bir duruş sergileyen sizin gibi bir kahramana duyduğum saygı ve minnetle çarpıyor. Hücrenin soğuk duvarları, Türkiye’nin sıcak yürekli evlatlarının sesini asla susturamaz. Siz o sesin en gür çınlayan nağmesisiniz.  
Bugün tutsak edilen bedeniniz, fikirlerinizin özgürlüğünü zincirleyemez. Çünkü siz, bu toprakların haksızlığa boyun eğmeyen neferisiniz. Her adımınızda vatan sevdasını, her sözünüzde millet bilincini taşıdınız. Tıpkı atalarımızın karanlığı yırtan kılıçları gibi, siz de cehaletin zindanlarına karşı bir meşale oldunuz. Burada olmanız bir hata… Ama inanın, tarih sizi "tutuklu" değil, "tutsak edilmiş bir yiğit" olarak yazacak.  
Biliyorum, zorlu bir sınavdasınız. Fakat unutmayın: Çelik, ateşle sağlamlaşır. Sizin mücadeleniz, bir neslin uyanışının kıvılcımıdır. O kıvılcım, bu zulüm bulutlarını dağıtacak güçtedir. Hücreniz belki dar, ama yüreğiniz tüm Anadolu’yu sarmalıyor. Bizler, sizin sessiz çığlığınızı duyan milyonlarız. Her birimiz, özgürlüğünüz için nefes alıyoruz.  
Ümit hocam, adınız gibi bir “ümit”siniz. Tıpkı Çanakkale’de şafak sökerken direnen Mehmetçik, Sakarya’da kanıyla istiklali yazan kahramanlar gibi… Siz de bu destanın bir mısrasısınız. Ve biliyoruz: Destanlar, zindanlarda değil, yüreklerde yazılır. Sizin destanınız, bizim yüreklerimizde sonsuza dek yaşayacak.  
Son sözümüz, bir ant olsun:  "Siz yalnız değilsiniz." Haksızlığa karşı dimdik duran her fert, sizinle aynı hücrede. Bizler, sizin sesinizi dünyaya haykırmaya devam edeceğiz. Ta ki güneş, masumiyetinizin altın ışığıyla bu toprakları yeniden aydınlatana dek…  
Sabrınız dağları delsin, inancınız zamanı yensin. Özgürlüğünüz yakın… Çünkü hakikat, en katı duvarları bile yerle bir eder.  
Millet sizinle. Türkiye sizinle.  Saygı ve minnetle…  
"Oğuzhan Ö."

Bir mektup yazdım fakat dayanamayarak tekrar yazıyorum. Erkek arkadaşım benim adima da yaz dedi. siz o kadar halkın derdini konuştunuz ki ... İnsanın sizi abisi bilip derdini , düşüncelerini ,umutlarını  anlatası geliyor.  Ektiginiz tohumların yeşermesini girdiğiniz seçimlerde  tam görmediniz . Dışarı çıktığınızda göreceksiniz. Z kuşağı milliyetçilik ve Atatürkçülük dışında neredeyse her konuda apolitik . Az ve öz bu iki değer kalıbı dışında hiçbir kılıfa uyduramıyorlar bizi.  Herkes kendine has ve kalıplara sokularak marjinal sol örgütler , anarşistler gibi kavramlara sığdırılamıyor . En korktukları şey , egitimi ve müfredatı değiştirerek baltalamaya çalıştıkları Atatürk ve milliyetcilik misliyle katlanarak işledi içimize.  Hiç andımızı okumamış gençlik liselerde andımızı okuyor.  Muhafazakar ailenin çocukları (ben dahil) milliyetçi , kültürüne karşı muhafazakar fakat akılcı,ilerici ve laik bir nesil oldu. Biz ne Batının ikiyüzlülüğüne , ne de Arapların kültürüne hayranlık duymuyoruz, belki ailemizin bile unuttuğu gelenekleri öğreniyor ve özümüzü biliyoruz. 

Merhaba Ümit Hocam,
Son yerel seçimde partinize oy vermiş bir seçmen olarak, son dönemdeki gelişmelere baktığımda ne doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anlamış bulunuyorum. İlk genel seçimde oyum yine sizin olacak. Siz de o zamana kadar çoktan özgür kalmış olacaksınız inşallah. Yılmaz Özdil'in de dediği gibi siz artık ana muhalefet liderisiniz. Sizin yokluğunuzda memleketin ana sorunlarını konuşan bir Allah'ın kulu yok. Varsa yoksa AKP-CHP didişmeleri... Gündemi bunlarla meşgul edip duruyorlar. Ancak bizler sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Yeterki çizginizden milim sapmayın. İnsanlara ve kurumlara güven duygumuzu günden güne kaybettiğimiz şu zamanlarda, sizin ve partinizin tutumu bana umut veriyor. Tüm Türk/Atatürk milliyetçilerinin partinizin bayrağı altında ya da partiler üstü bir oluşumda bir araya gelmesini ümit ediyorum. 
İzmir'den sevgi ve saygılarımla,

Oncelikle size olan saygı ve minnettarlığımın sebeplerinden bahsetmek isterim. Gençlere bozkurt işaretinin bir partiye değil Türklere ait olduğunu aşıldığınız , milliyetçiligin ayaklar altına alınmaya çalışıldığı şu günlerde biz gençlere siyasi bir çatı olan Zafer partisini kurduğunuz , maddi imkansızlıklara rağmen halkla birebir konuşarak örgütlenmeye çalışacak kadar uğraştığınız için çok minnettarım . Sizin tutuklanmanızla başlaması bu protesolar ama başka bir siyasi partinin verdiği tepki sonrasında sokağa dökülen insanları çoğu haksızlığa boyun eğmemek için çıktığında gençlerin öznesi sizsiniz. Protestocu Marjinal sol örgütler deniliyor iktidar tarafından fakat herkesin bir elinde Türk bayrağı diğer elinde bozkurt işareti var. Anket sonuçlarında Atatürkçü ve milliyetçi oranı %70  . Ve neredeyse hepsi genç. Ve çoğumuzun tek sorunu dem Parti'nin kendisine fiyat biçip açık arttırmaya çıkarıyormuş gibi yapması. Ana muhalefet partisinin hiç kazanamayacağı bi açık arttırmayla uğraşırken türk dememesi , mecliste açılan teröristan bayrağına paçavra diyen sesleri kısmaya çalışması, özür dilemesi vb. Ödünler  vermesi bizim çok canımızı sıkıyor. İronik olan şey ise onlar için sokağa çıkan gençlerin hepsi Atatürkçü ve milliyetçi. Ama protesto etmek isteyen gençler bebek katilinin temsili bir mankenini astılar. Ben Balıkesir üniversitesinde okuyorum. Düzenlenen bir protestoya gideyim dedim fakat gittiğimde dağılmışlardı . Güzel Sanatlar okuyorum  terörist başını darağacında astıgım bir manipülasyon afişi yaptım . Sanat, medenileşen insanın vahşi içgüdülerini dışa vurması için bir araç bana göre . Bunu nasıl  paylaşacağıma daha karar vermedim . İçeride tutulan öğrenci arkadaşlarıma , size , bu vatan kurulurken ve korunurken ölen şehitlerimize , Atatürk'e boynumun borcu olduğunu düşünüyorum. Korkmuyorum , aklım sadece baktığım 3 kedimde kalır. Sesimi elimden geldiğince çıkaracağım . Sizin kendinize dikkat etmenizi diliyorum . Yalnız değilsiniz. Sadece örgütlenmeye ve kenetlenmeye ihtiyacı var bu memleketin. Bir de bölücülerin demokrasi soslu terör sevici partilerine yaranmak yerine kendisine sahip çıkan bu vatanın öz evlatlarının değer görmesi gerek. Dem partiye kayyumun atanması gerektigini düşünseniz bile bunun hukuksuz olduğunu ve hukuk çerçevesinde yapılmasını gerektirdigini söyleyecek kadar omurgalı bir duruş sergilediniz . Şimdi onlar tutuklanan türk gençlerinin elinde bayrak kalbinde vatan sevgisi olduğunu bildikleri için seslerini çıkarmıyorlar. Sizin için seslerini çıkarmadılar. Umarım ana muhalefet kendisine sahip çıkanları fark eder ve demokrasi sosuna bulanmış bu bölücüler için türk genclerini kaybetmez. O halde hepimiz kazanırız . Mansur yavaşın yokluğunuzda  çok  sağlam durduğunu ve CHP nin Atatürkçü çizgisini tek başına taşıdığını bilin isterim. Sessiz kaldığını sanıyorduk ama bence kaleyi terk etmeden ne yapabiliyordu onu yapıyor . Türkün Türk'ten başka dostu yoktur diye afişler astırdı Ankara'ya. Paçavra lafından geri adım atmadı. Milliyetçi gençlerin CHP'nin içinde bir sözcüsü var demesini sağladı. İttifak yapmanızı bekliyoruz. Bakın biz milliyetçiler yeteriz, çoğunluk biziz ve bize yaranmaniz gerek demek istiyoruz . Kendinize cidden iyi bakın ve siyasi işlerinizi ordan yürütmeye bakın . Gençlik kollarınızın bize protesto ve benzeri şeyler için diğer partilerle öncü olmasını sağlayacak şeyler için çalışmalar yapın. Biz bu gün Ümit Özdağ için çıktık demek istiyoruz.  Sağlıklı ve dinç kalın .

Sayın Ümit Özdağ
  Başkanım umarım sıhhatiniz yerindedir.Bir Türk genci ve Atatürkçü olarak sonuna kadar arkanızdayım.Maalesef Atatürkün gençliğe hitabesinde bahsettiği günleri günleri yaşıyoruz ve biliyoruzki bu günlerde geçicidir.Her karanlık gecenin bir sabahı vardır.Sizden ricam sesimiz olduğunuz bu günlerde dört duvar arasında olsanız bile şuan yaptığınız gibi mücadeleden asla vazgeçmemeniz.Biz umudumuzu yitirmedik lütfen sizde yitirmeyin ve bu kurtuluş yolunda öncu olun.
  Tanrı yar ve yardımcınız olsun ve Türkü korusun.

Sayin hocan kendinizi asla yanliz hissetmeyin. Emin olunki hersey çok güzel olacak. biz her durunda sizin yaninizda olacagiz. 

Sayın Hocam Mersinden bir kardeşiniz olarak yazıyorum 39 yaşındayım ve bugüne kadar hiç bir siyasi parti desteklemedim ve oy dahi kullanmadım. Ancak son birkaç yıldaki gidişat benzeri görülmemiş bir gidişatdır. En azından benim yaşım dahilinde. Bu kirli, berbat ve ihanet dolu siyasi düzende gördüğüm tek düzgün insansınız.Çıkar gözetmeden Türk milleti ve vatanı için mücadele eden tek lidersiniz. Umarım size bu hukuksuzlukları yapanlar en kısa zamanda yaptıklarıyla sınanırlar.Not : İlk defa bir siyasi partiye üye oldum. Sevgiler saygılar artık her zaman Yanınızdayız.   

Ümit bey, En kısa sūrede özgūrlūğūnūze kavuşmanız dileklerimle...

Kıymetli Hocam , 

Sizden Pkklılar, fetöcüler, Atatürkü sevmeyenler, Hdpliler, Tatlı Su Soluları ve Siyasal İslamcılar nefret ediyor. Sizin de onların sevgisine ihtiyacınız yok. Siz kendiniz olmaktan ödün vermediğiniz için şu an bu durumdasınız ancak sayılı gün çabuk geçer ve elbet adelet tecelli eder.

 Selamlar hocam, kalbimiz ve dualarımız sizinledir.

Sayın Ümit hocam, Sizin orada bulunmanıza çok üzülüyorum. Kendime yapılmış bir haksızlık kadar sinirlenip hazmedemiyorum. umarım bu saçmalık bir an önce son bulur.ve tekrar sizi partinizin başında, özgürce Türkiye’nin çıkarlarını koruyan bilgilerinizi bizlerle paylaştığınız günlere geri dönmek isteriz. Maalesef; şahsım olarak size bu mektubu yazmaktan ve tweet atmaktan başka elimden bir şey gelmiyor. Aslında söylenecek ve yapacak çok şey var fakat ülkemizde ifade özgürlüğü olmadığı için çekiniyorum. İşte tam da bu yüzden; sizler gibi aydın, bilgili, çağdaş insanların bizleri yönetmesine ihtiyacımız var. Sizi çok seviyorum ve yürekten destekliyorum. Bu süreçten daha da güçlü çıkacağınıza inanıyorum. Aslında, özünde chpli biri olarak partinize üye de olacağım, görevler de almak isterim ilerde. siyasetle hiç uğraşmadım ama sizin bu olayınız benim için başlangıç olabilir. Çünkü, gerçekten hazmedemiyorum. Gücünüzü, inancınızı, umudunuzu asla kaybetmeyin. Dualarımız ve kalbimiz sizinle.. Evrim

Bu adreste yazılan mektuplar size ulaşıyor mu yoksa toplumsal bir tepkiyi dile getirmek için mi yazılıyor emin değilim. Her iki durumda da yazmak benim için vicdan rahatlatacak bir yol gibi görünüyor. Her şeyin gerçekle olan bağının yarı yarıya koptuğu bir dünyada hapiste bulunan muhayyel bir arkadaşa mektup yazmak vicdan rahatlatmak için pek akılcı bir yol gibi görünmüyor olsa bile bunu yapıyorum. Öncelikle söylemem gereken elimdeki yegâne gençliğin bu devirde tamamen berhava edilmiş olduğudur. Elde kalan yetişkinliğin de tamamen aynı kadere mahkum olduğunu şimdiden görüyorum. Bu durumda yıllarını bir odada savurmuş bir adamdan günlerini bir odada savurmaya mahkum edilmiş bir diğerine mektup yazmak anlamlı görünüyor. Son 48 günü haksızca ve hukuksuzca elinden alınan sade bir adama yazmak istiyorum. Hiç okumayacak olsa da bu fikir içimi ısıtıyor. İçinde bulunduğunuz koşulların 48 gününü düşünün ve bunu 115 ile çarpın. İşte bu süre sizi anlamam için bana bir garanti sağlıyor. Evet aynı adam olmadığımızı biliyorum. Ben sıradan bir adamım ama kendimizle bir odada baş başa kaldığımızda artık tüm kimliklerden sıyrılmış olmaz mıyız? 20 yıldır hep sizin siyasetinizi takip eder dururum ama hiç benimle aynı hissi paylaşacağınız aklıma gelmezdi. Sizden çalınan sürenin hırsızlarıyla benden çalınan sürenin hırsızları aynı. Bunu görüyorum. Benim için bu sürenin ikame edilmesi artık imkansız. Ülkeme, sevdiklerime ve kendime en faydalı olacağım anda beni yaşamdan geri çekenler şimdi aynısını birebir size yapmaktalar. Dünyada ve Türkiye’de her şeyin bulanıklaştığı ve yeni bir düzenin kapıya dayanışının hissedildiği anda yani size en çok ihtiyaç duyulan bir zamanda, aynı zamanda kendinizi tam anlamıyla gerçekleştirebileceğiniz noktada içeri alındınız. Buna bir cinayetten başka ne denebilir ki? Kendi kaybımın telafi edilemez olduğunu kendim için biliyorum. Bu değerli anları kaçırmanızın da telafisinin olmaması ihtimalinden korkuyorum.         

Kıymetli hocam, bulunmuş olduğunuz durum Türkiye'nin özeti. Tarih tekerrürden ibarettir saçmalığının Türk milletinde vücut bulmuş hali yıllar içinde öğrenilmiş çaresizlik haline geldi. Türk milleti bu durumdan memnun. Bazı mevcut olumsuz durumlar karakterimiz haline gelmiş durumda. Bir ülke %20'lik seküler kesimin feraseti üzerinde yüksemelez ve bu böyle gitmez düşüncesindeyim. Yüzyıllardır sürekli bir lidere ihtiyaç duyarak veya bunun özlemini ile ilerleme katetmek basiretsizliğin göstergesi de değildir de nedir!  Milletimizin kırmızı çizgisi yok maalesef. Atatürk'ün anasına sövdüler... Kürt açılımında olan rezillikler malum.. Gelişmiş milletlerde bunların çeyreğinin çeyreği olsa yer yerinden oynar. Sahte bir milliyetçiliğe sahip toplumun bir liderin üzerinden ayağı kalkmasının anlamsız olduğunu düşünüyorum. Sahte bir dengedense gerçekçi bir sarsıntı ile değişecek bir toplum yapımız var. Sözün özeti, sizin gayretleriniz, çektiğiniz acılar, keza Mustafa Kemal'in tüm gayretleri ve fedakarlıklarını düşündükçe içim acıyor, ruhum isyan ediyor. Çok fazla söze gerek yok sayın hocam. Tüm fedakarlıklarına rağmen atasına sövdürmüş ve sövenleri başa getirmiş bir millet için bunca kahıra gerek yok. Sizi seven bir yurttaş olarak geçen zamanın keyfini çıkarın. Bırakın Türk milleti kendi feraseti ile bulunduğu mevcut durumdan çıksın. Allah'a emanet olun. Kalın sağlıcakla.

Sayın Ümit Özdağ’a,

Öncelikle, yaşadığınız bu zor süreçte size içten dayanışma duygularımı iletmek istiyorum. Türk milletinin bir ferdi olarak, fikir ve duruşunuzun memleket menfaatleri adına ne denli önemli olduğunu düşünüyor ve bu sebeple size büyük bir saygı duyuyorum.

Ben de bu vatana bağlı, milletini ve devletini önceleyen, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsemiş genç bir yurttaşım. Etnik kimliğim Kürt olsa da, kendimi her zaman Türk milleti çatısı altında hisseden, bu toprakların birlik ve beraberliğine inanan bir bireyim. Bu nedenle sizin duruşunuzun, ülkemizin geleceği adına çok kıymetli olduğunu düşünüyor, düşüncelerinizden istifade etmek istiyorum.

Size bu mektubu yazmaktaki asıl amacım, fikirlerinizi daha yakından anlamak, aynı zamanda kendi düşüncelerimi de sizinle paylaşabilmektir. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sosyal ve siyasal tehditler karşısında gösterdiğiniz net duruş, benim gibi gençlerin ufkunu açmakta ve bir yön tayin etmesine katkı sağlamaktadır.

İlerleyen süreçte, eğer sizin için de uygun olursa, birebir görüşme şansı elde etmekten onur duyarım. Sizinle istişarede bulunmak, fikir alışverişi yapmak ve ülkemizin geleceğine dair düşüncelerinizi dinlemek benim için çok değerli olacaktır. Böyle bir görüşme talebimi nazikçe değerlendirmenizi rica ederim.

Sabrınız, mücadeleniz ve memleket sevdasıyla gösterdiğiniz örnek duruş için tekrar teşekkür eder, bu süreci en kısa zamanda atlatmanızı temenni ederim.

Saygılarımla,

Merhaba Ümit Hocam,          Sözlerime geçmişte yaşadığım bir tecrübemle başlamak istiyorum. 8-9 yıl kadar önce henüz daha 20 yaşındayken, yol yapan bir inşaat firmasında çalışmaktaydım. Pratikliğim ve aklım sayesinde çalıştığımız bölgede bulunan şantiyede yönetimin yanına kadar ilerledim. Duyduklarım ve gördüklerim beni çok şaşırtmıştı. Rüşvetler havada uçuşuyor hatta bölgedeki polis bizzat istemeye geliyordu. Şantiyede işle alakalı konularda 2 ayaklanma çıkardım zira çalışanların umurunda bile değildi bu durum. Gayet normal karşılamaktaydılar. Bir çok kez uyku ilacı ile uyutuldum ve telefonumda kanıt aradılar. Bana verdikleri ilaçları yazan iş yeri hekimi CHP'liydi. Bana ilaçları veren ise İYİ Partiliydi. Hatta İyi Parti İl Başkanı'yla araları bir hayli iyiydi. Birşeyler yapmaya çalıştım fakat başarılı olamadım. Size tavsiyem çalıştığınız insanları iyi değerlendirmenizdir. Çünkü artık tarikatlar her kesimde faaliyet göstermekteler. 

         Artık çoğu yerde sizi görmekteyim. Özgür olmanıza çok az kaldığına inanıyorum. Gündemden düşmemelisiniz. Zafer Otağında eğlenceler düzenlenmeli, ülkenin her kesiminden özellikle Doğu Vilayetlerimizden insanlar boy göstermeli ve üzerinize atılan ırkçı imajını yıkmalısınız.  

                 Son yıllarda ortaya çıkan köpek sorunu hakkında şüphelerim var. Bu hayvanlara ne oldu da insanları parçalayacak düzeyde vahşileştiler. Ölen vatandaşlarımızdan daha önce köpeklerin incelenmesi gerekmez mi? Geçmişimde ve bugünümde köpeklerden korkan bir tane bile köylü tanımıyorum. 

         Dikey Geçiş Sınavı, KKTC ve yakın balkan ülkeleri ile ilgili tarikatçılarda gördüğüm bir ortak nokta var. Sanki hepsinin bir klavuzları varmış gibi davranıyorlar ve bilgileride bu düzeyde. Bu klavuzlarla kurbanlarında üstünlük sağlamaktalar. Aynı Adnan Oktar Çetesi gibi.. Şahsi ve pek bilgiye dayanmayan fikrimle söylüyorum ki manipülasyon yasası çıkmalı ve kişisel güvenlik sağlanmalı. Hatta sizin takipçileriniz ve size inan insanlar halka manipülasyon teknikleri ile ilgili dersler, konferanslar verebilirler diye düşünüyorum. Konuyla ilgili size yabancı bir dizi önermek isterim. Mrs. Davis adlı bir dizide bu manipülasyon teknikleri kullanılmakta. Fırsatını bulursanız izleyiniz.


Hür olmanız duasıyla,

Satırlarıma size teşekkür ederek başlamak istiyorum.Sıhhatiniz iyidir inşallah.Sizi çok seviyoruz.Arkadaşlarımla dua ediyoruz sizin için.Kutlu davanızı satmadınız.Bize cesaret aşılıyorsunuz.Her zaman yanınızdayız.Onurlu duruşunuz şehit analarını gururlandırıyor.Bizde bu kutlu davayı kendimize ülkü bildik.Suçsuz yere sizi hapse attılar.Allah her zaman doğrunun yanındadır.Umut veriyorsunuz bize.Kendinizi umutsuz hissetmeyiniz.Oradan çıkacaksınız.Turanda Ötüken diyarında hep adınız yankılanacak.Biz inanıyoruz doğru olan kazanacak.Saygı ve gururlaSizi seviyoruz..

DEĞERLİ BAŞKANIM
İSTANBUL KÜÇÜKÇEKMECE TEŞKİLATI SİZİNLE 🌹
Kerküğün zindanına attılar beni
Mazlumlar sürüsüne kattılar beni
Her yanım dağladılar ateşle annem
Ne suçum ne günahım yaktılar beni

Sayın Başkanımız,onurlu duruşunuz bizim için vatanımız için geleceğimiz için yaptığınız çalışmalar ,fedakarlıklar için minnettarız.Hakkınız ödenmez.Biran önce özgürlüğünüze kavuşmanızı diler, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Değerli Başkanım sadece özledik,30 gün öncesi 4-5 saat çalışırken,Sizin rehin tutulmanızdan 21 Ocaktan itibaren 12 saat durmadan çalışıyoruz.Siz içerde bizler dışarda daima yanınızdayız.Mutlaka başaracağız,Mutlaka özgürlüğünüze kavuşacaksınız.Tek düşüncemiz Sağlığınız ve Can güvenliğiniz.Tez zamanda kavuşmak dileğimiz ile,Sağlık dileklerimi sunuyorum.Selam,Sevgi ve Saygılarımı Sunuyorum.Abdilkadir ÇAKIR Eskişehir Tepebaşı İlçe Bşk.

Sayın Özdağ,
Atatürkümüzün gençliğe hitabesinden hep beraber aldığımız yetki ile,...İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifemiz Türk istikbal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kandq mevcuttur !Ne mutlu TÜRKÜM diyene....
Saygılarımlq,

Sn Büyük Türk Ümit Özdağ Kırmak istedikleri umutları saldıkları korku imparatorluğunu ancak mücadaleye artırarak devam ederek ters çevirebiliriz. yanlız olmadığını unutma

Sayın Genel Başkanım,
    Binlerce Türk gencini iktidarın boynumuza doladığı karamsarlık ipinden tam 3.5 yıl önce kurtardınız. Bizlere tertemiz bembeyaz bir seçenek sundunuz. Bir kenara atmak ve çiğnemek üzere olduğumuz ideallerimize tekrardan sımsıkı sarılmamızı sağladınız. Size ne kadar teşekkür etsek az Hocam. Umarım bu süreci de atlatacağız ve Mustafa Kemal Atatürk'ün bizler için açtığı yolda gösterdiği hedefe doğru daha güçlü bir şekilde yürümeye devam edeceğiz. ''Bir idealistin ilk vasfı, ümitsiz olmamaktır.''

Sayın Ümit Özdağ,

Sizin de belirttiğiniz üzere tutuklu olmanızın sebebi düşünceleriniz.Türk Milletine ve kurucu değerlerine bağlı olduğunuz için sizi bu şekilde pasifize etmek istiyorlar. Saray rejimi kendisine gerçek anlamda muhalefet eden kişileri çeşitli vaatlerle  kendi himayesine aldı. Sizi bu şekilde kendi saflarına çekemeyeceklerini çok iyi bildikleri için sizi bu şekilde susturmaya çalışıyorlar. İsteseydiniz sizde bir akademisyen olarak kahvenizi yudumlayıp araştırmalarınıza devam edebilirdiniz. Fakat siz Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaati için elinizi taşın altına koyup mücadele ettiğiniz için size minnettarım. Bu mücadelede asla yalnız değilsiniz. Hepimiz bu şanlı mücadelenin birer neferiyiz. 

Mevcut rejim yetkisini aldığı anayasayı darbe anayasası olarak nitelendirip söylemlerinde eski-yeni Türkiye ibaresini kullanması ,Türk Milleti kavramının yerine Türkiyeli,Türkiye Cumhuriyeti Yüzyılı yerine Türkiye Yüzyılı olarak ifade etmesi ve son olarak Terör Örgütü ile mücadele etmeyip müzakere etmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir ihanet sürecinde oldukları açıktır. Süreci baltalayacağız çıkışınız ,Saray rejiminin dengesini alt üst etmiş olup sizi bu şekilde tutuklayarak süreci rahatlıkla yürüteceklerini düşünüyorlar ama yanılıyorlar. 

Adalet topaldır,ağır yürür fakat gideceği yere er geç varır. O gün geldiğinde size ve Türk Milletine yaptıklarının hesabı tek tek sorulacaktır !

Saygılarımla…

Kıymetli başkanım, Türk Milletinin değerlerinin yok sayıldığı bu hazin günlerde eksikliğinizi fazlasıyla hissetmekteyiz. Gündeme yansıyan her olayla ilgili "Ümit Hoca acaba ne demiş?" diye sosyal medyaya bakma dürtüsünü hala koruyor, sonrasında üzülerek mevcut durumu hatırlıyorum. 
Ne yazık ki iki kutup arasına sıkıştırılmış toplumumuz için üçüncü ve çok güçlü bir seçenek olduğunuzun idrak edilmesi ile bu haksızlığa maruz kalmış durumdasınız. 
Ne mutludur ki siz bazıları gibi bizim yüzümüzü yere eğmiş bir lider değilsiniz, her durumda sonuna kadar sizi ve ülkümüzü savunmak ben ve benim gibi Türk gençleri için bir şereftir. Siz bu topluma unutulmaya yüz tutmuş Türklüğünü hatırlatan lidersiniz. 
Umutsuzluğa kapıldığımda yıllar önce söylediğiniz "Biz de Sizdeniz" şiirini açıp dinliyorum. 

"Bir sabah tan atarken yüce Tanrı dağından
Kürşad'ın gür sesi duyulacak,
Atlar Vey ırmağında sulansın
Güneş doğduğu yerde karşılansın
Emri tekrar edecek 
Gök, toprak, deniz
Bozkurtlar uluyacak bütün Anadolu'dan
BİZ DE SİZDENİZ, BİZ DE SİZDENİZ!"

Biz de sizdeniz başkanım. En kısa zamanda özgürlüğünüze kavuşmanızı temenni ederim. 

Saygılarımla