Ümit Özdağ'a Mektup

Sayın başkanım; inanın bana çok üzülüyorum. Ülkenin çöküşünü görüyor bu gözler, bu çok acı verici. Ayrıca sizin gibi vatansever Atatürkçü ve delikanlı adamlardan korktukları için daha da vahşileşiyorlar. Bunlar cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanı Arap sevdalısı itlerdir. Bunlara bu ülkeyi bırakmaya hiç niyetimiz yoktur. Türk halkı olarak cumhuriyetimizi ve hürriyetimizi savunmak bize düştü. Sizin yanınızdayız ve son nefesimize kadar bu vatanı kan emicilere karşı savunacağız. Kendinize çok dikkat edin başkanım. Umarım en kısa zamanda özgürlüğünüze kavuşursunuz…

Duygu ve düşuncelerimizin Koşulsuz tercümanı olan Çok değerli Büyuğümüz,

Tıpkı mazide olduğu gibi bugünde "Türk" ile derdi olan dalkavuklara karşı vermiş olduğunuz amansız  mücadele'den dolayı hapishanede tutulmaktasınız. Sizin bu azim ve kararlılığıniz Türk yurtlarına umut olmakta. Merak etmeyin yalniz değilsiniz, ayni hayalleri düşleyen Kalbi Türk'çe atan milyonlar var. İnanıyoruz ki  Mücadelemiz Kutlu bir son bulacak, Zafer  ilelebet Türk'ün olacak . Ve son olarak çok daha yüksek bir sesle diyoruz ki  Kahrolsun istibdat Yaşasın Hürriyet.Sağlıcakla kalın  

Cumhuriyet yıkılıyor hocam. Siz orda biz burda üşüyoruz hocam. Siz Cumhuriyetin ışığında üşümemek için mücadele edip rehin alindiniz. Bizde sadece sizi izleyip ağzımız yerine parmaklarınızla konuştuk.. Sizin ağzınizi muhurlediler, bizimde parmaklarimizi kiriyorlar. Cumhuriyeti kurtarmanin tek bir yolu var, oda GENÇLİĞE HİTABE! hic bir siyasi birliktelik artık Cumhuriyeti kurtaramaz. Cumhuriyeti kurtaracak olan sırtını Anıtkabir'e dayamış Mustafa Kemal'in Askerleri,Cumhuriyetin gölgesinde ve Atatürk'ün ışığında özgür bir ülkede yasayamayacaksak eğer, bu uğurda inandiklarimiz emelinde gözlerimizde son kez Anıtkabir'e bakarak ölmeyi tercih ederiz.

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

   Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

   Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 Sayın hocam yukarıda yazılanlara siz uyguladığınız için sizi engellemek istiyorlar..... başka bir şey yazmaya gerek duymadım .... 

Değerli Hocam,Kendi vatanımızda zor zamanlardan geçtiğimiz bugünlerde bize verdiğiniz ümit için bir Türk olarak eşim ve kendi adıma teşekkür ederim. 
Adaletsizliğin en büyüğünü yaşadığınız bu süreçte umudunuzu korumanızı dilerim. Çünkü adalet hep tam zamanında gelir!
Lütfen hatırlayın;Mete Han Yüeçilere esir olarak verildikten sonra koca bir devlet kurdu.Kürşad, Türkler esirken Kürşad oldu.Mustafa Kemal, daha genç yaşında tutuklanmasına rağmen pes etmedi. Ülkesi işgal edildiğinde Atatürk oldu.
Siz ise ülkemizin zor zamanlar geçirdiği bugünlerde Atatürk'ün ışığını hep göreceğimizin ümidi oldunuz.
Türk tarihinin sizden şerefle bahsedeceğinden şüpheniz olmasın. Bizim için, ulusumuz için çektiğiniz cefadan dolayı minnet duyuyorum.
Sağlıkla kalmanızı diler, saygı ve sevgilerimi sunarım.

sayın Ümit ÖzdağUmarım bu ülkemizin zorlu günlerinde bize tekrardan katılıp hakketmediğin mapusundan çıkar ve umut ışığımızı tekrardan parlatırsın tesbihin bol olsun kuşun çok olsun kader mahkumlarina sevgilerle…

Ümit, en son terk edilen şeydir. Ümit’lerimiz kırık değildir. Uğrunda çalışanlar, ızdırap çekenler, ölenler bulundukça Türkçülük mutlaka Zafer olacaktır.
Sonuna kadar seninleyiz!

Sayın Ümit Özdağ,

Zorluklar, ancak büyük insanların yoluna çıkar. Tarih boyunca, hakikat ve adalet için mücadele edenler türlü engellerle sınanmıştır. Ancak siz, bu ülkenin vicdanında ve tarih sahnesinde şimdiden yerinizi aldınız. Unutmayın ki karanlık ne kadar çökerse çöksün, güneş doğmaktan asla vazgeçmez!

Şu an bulunduğunuz dört duvar, sadece bedeninizi sınırlayabilir; fikirlerinizi, inancınızı ve cesaretinizi asla! Sizin inandığınız değerler, bu milletin ruhunda yaşamaya devam ediyor. Dışarıda sizi destekleyen, mücadelenize gönül veren milyonlar var. Sözleriniz, meydanlarda yankılanıyor, cesaretiniz insanlara ilham veriyor.

Bugün sizi duvarlar arasına hapsettiklerini sananlar, yarın sizin duruşunuzu tarih kitaplarında okuyacaklar. Çünkü adalet, er ya da geç galip gelir. Siz, bu ülkenin onurlu bir evladı, haksızlığa karşı dimdik duran bir neferisiniz.

Gücünüzü kaybetmeyin, inancınızı yitirmeyin. Çünkü bu millet, dik duranları asla unutmaz! Yolunuz açık, geleceğiniz aydınlık olsun.

Saygılarımla,

Size bu mektubu Başkent Ankara'nın tam ortasından yazıyorum.Adım Murat Bulut.Ankara Şereflikoçhisar'lıyım.Almanya da doğdum ve babamın memleketinde büyüsün çocuklar inancıyla ailecek Türkiye'ye kesin dönüş yaptık,babam orada işçi olarak kalmaya devam etti.Vatan memleket ülkü Türklük taa o yıllarda işlemişti içime.Her yerde Türkçü milliyetçi ırkçı olduğumu hiç cekinmeden söyledim çünkü babam Almanya'da tek başına kalırken nazi Almanlarınca kaldığı lojman (haym) 2 kez kundaklandi ve babam çıkan yangınlarda 2 kez ölümden döndü.Almanyadaki babam durumu bize telefonla söyleyince ne demek olduğunu bilmiyorduk ama büyüdükçe ne kadar acı bir olay olduğunu anlayabiliyordum.Turk olmak Türkçe konuşmak o yabancı ellerinde tarif edilemez bir suçtu.Tıpkı şimdi size yapılan tarif edilemeyen suç gibi.Yasım şimdi 47 genç iken MHP'yi bilir bu memleketin demiri derdim.Ama o demir direkler şimdi çürüdü ve kapıdan pencereden kim varsa gelenine gecenine teroristine kucak açar oldu.Ömrümün yarısında sizi tanıma sizin bu topraklarda var olma şansına sahip oldum.Artık Türk'ün bir sahibi vardı Tanrı daglarına bozkurt yeniden geldi dedim.Siz ne diyorsanız bende aynısını diyorum siz ne düşünüyorsanız ben de aynısını düşünüyorum.Son seçimde partinize oy vermiş olmaktan da gurur duyuyorum.Siyasal mücadeleye devam ettiğiniz sürece desteğim her zaman Zafer partisine olacaktır ama şu anda önceliğimiz sizin bir an önce oradan kurtulabilmeniz.Adaleti kalkinmaları için kullanan bir siyasal iktidar demir parmaklikları arkasında daha da büyüdüğünüzün ve güçlendiginizin farkinda değil.Şu mübarek Ramazan bayraminda Allah'ımdan bir an önce kurtuluşa ermeniz için dualarım ve niyazlarim sizinle.Yaklasan Ramazan bayramıniz mübarek kutlu olsun en derin sevgi ve saygılarımla ellerinizden öperim.

Kıymetli Hocam , 
Sizden Pkklılar, fetöcüler, Atatürkü sevmeyenler, Hdpliler, Tatlı Su Soluları ve Siyasal İslamcılar nefret ediyor. Sizin de onların sevgisine ihtiyacınız yok. Siz kendiniz olmaktan ödün vermediğiniz için şu an bu durumdasınız ancak sayılı gün çabuk geçer ve elbet adelet tecelli eder. Çünkü Türk milleti uyanıyor Ümit hocam Dualarımız her Zaman Seninle olucaktır Çıkacağın güne Kadar Dimdik Ayakta Duracağız! 
 

Tez zamanda çıkmanızı diliyorum özgürlüğe kavuşmanızı dört gözle bekliyoruz değerli Ümit Hocam 

Sözlerime ne bir selamlama ne bir resmi hitabet kullanarak başlıyorum. Ne partinize üyeyim nede sizi görmedim. Samimiyetinize inanarak size Ümit abi diyerek başlamak istiyorum sözlerime,sadece benim değil bu memlekette yaşayan vergisini veren askerliğini yapan canı gönülden Atatürk ilkelerine bağlı bu toprakların evladı tüm Türklerin Ümit abisisiniz siyaset ekranlarında sizi gördüğüm ilk günden taki MHP deki milletvekillğinizden beri bu adamda farklı bir şey var diyordum ve bugün anladım ki namuslu tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının istikbali için cereme çektiğiniz bu günlerde sosyal medyada gördüğüm size mektup gönderme paylaşımını görene kadar bu hisler içimde kıpırdıyor ama kelimelere dökülmüyordu. Şimdi gerçekten benim yazdıklarımı okuyacaksanız içimden geçen şunlar Ümit abi. Sen bizim için bir siyasetçi değilsin, bir parti başkanı değilsin ekranlarda gördüğüm süslü kuklalardan değilsin o veya şu değilsin evimde baş köşeye oturmuş her halimi sual eden babamsın, evde bir köşeye sinmiş içine birşeyler atan biraderimsin,okulda derslerden önce bana insan olmayı öğreten öğretmenimsim,ailemin görmediğini gören komşunsun,hayallerimi paylaştığım en yakın arkadaşımsın, benimle beraber çocuk benimle beraber genç benimle beraber aksaçlısın. sanki birlikte büyüdük sanki birlikte gezdik birlikte eğlendik birlikte öğrendik birlikte güldük ve emin ol şuan tüm namuslu Türkler seninle birlikte kederleniyor. Bu memlekete canını kanını göz yaşını feda etmiş milyonlar seninle birlikte özgürlüğünden mahrum.Abimizi yitirdik sesimiz bastırıldı kafamıza vuruldu sanki memleket işgal edilmiş gibi Türk yurdunda Türk'e eziyet ediliyor.Daha önce pazar yerinde morg sorumlusu bir abimizin sana dediği gibi "diren başkanım Allah'ını seviyorsan diren" senden başka kimsemiz kalmadı.Sen bu ülkede bir siyasetçi değil benden kanımdan canımdan olan bir aile bireyimsin.Allah şahidim göz yaşları içinde yazıyorum bu satırları ve Ümit ediyorum birlikte bu günleri acı bir hatıra olarak anacağız.Sen orada vatan vazifesindeyken ailen olarak burada bekliyor elimizden geleni yapıyor olacağız, özgürce Ne Mutlu Türküm Diyene dediğimiz günler yakın Aziz şehitlerimizin hatıralarını arşa çıkaracağımız günler yakın Türk yurdunun yeniden Türk yalnız Allah'tan korkar dediği günler yakın bizler yanındayız,emrindeyiz Ümidimizi yitirmedik başımız dik alnımız ak çok şükür canımız sağ. Senide sağ salim aramızda görmek istiyoruz o günleri Ümit ile bekliyoruz ilkte Allah'a sonra Aziz Türk milletine emanet ol abim saygıyla selamlıyorum büyük Türk milletinin büyük evladı.

Ümit hocam; hislerimde pek yanılmam, içimden bir ses bu bayram, çifte bayram yaşayacağımızı söylüyor. Genel merkez şeker ve limon kolonyası stoklasın. Kucak dolusu sevgilerimle

Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ,

Bu mektubu, Silivri Cezaevi'nde rehin tutulduğunuz süreçte size destek vermek amacıyla yazıyorum. Türk milleti olarak adaletin yeniden tesis edilmesi ve terörist başı Öcalan’ın serbest bırakılmasına karşı durmak için sizin yanınızdayız.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Bu ilke doğrultusunda, milletimizin iradesini her koşulda korumak için yanınızdayız. Siyaset yapmıyorsunuz; vatan mücadelesi veriyorsunuz. Bu mücadele, hepimizin ortak davasıdır.

Birlikte hareket ettiğimizde, Türk milletinin gücünü daha da artıracağımıza inanıyorum. Atatürk’ün “Bütün dünya biliyor ki Türk milleti, bağımsızlığından asla taviz vermez” sözüyle, biz de bu mücadeleye olan inancımızı pekiştiriyoruz.

Saygılarımla,

Mehmet Serdar UğulluHoorn Hollanda

Sayin Başkanım,Size destegim sonsuzdur. Haksiz ve hukuksuz şekilde oradasiniz. Herzaman sizinleyiz. Bizim yolumuz Mustafa Kemal yoludur.Bugunler gececek, hersey daha guzel olacak. Siz oradan daha da guclenerek cikacaksiniz buna yurekten inaniyorum. 
Bu ulke nezaman darda kalsa liderler o zaman hep cikmistir. Sizin liderliginiz de boyledir. Kendi amaclarina ulasmada sizi engel gorduler, susturmak istediler ancak yanlis hesap yaptilar. Oradan ciktiginizda mutlaka sizi ziyarete gelicem.Saygilar sayin baskanim.

Adalet yerini bulup oradan çıktığınız gün şükür namazı kılıp,sadaka vereceğim.inşallah

Hocam, sizi çok seviyorum. Hukuksuz tutuklugunuza sosyal medyadan ve günlük yaşantımızda insanlara sizi anlatarak tepki gösteriyoruz.
Silivri'de dışarda bekleyen teşkilatar kadar gunluk hayat kosusturmacasindan yanınızda olamayan milyonlar var, Bunu bilmenizi isterim.
Sizi Çok Seviyorum, siz benim kahramanlarımdan birisiniz. Sevgiler, selamlar.

Sayın Ümit Özdağa hocam,Hocam içim kan ağlayarak söyleyebilirim ki Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbali tehlike altındadır.Ulu lider Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucusu olduğu parti bile vatanımıza ihanet etme aşamasındadır.Böyle dar bir zamanda bize, Türk gençliğine bir ümit, bir ışık olduğunuz için tüm hayatım boyunca size minnettarım.Kuşkunuz olmasın ki bu vatan için yaptığınız fedakarlıklar karşılıksız kalmayacaktır.Türk milleti, Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri en zor zamanlarını yaşamaktadır.Bunun sebebi maddi hüsuslar değildir. Bunun sebebi Türk kimliğimizin elimizden alınmaya çalışılmadır.Sadece devlet değil, halk da yozlaştırılmış ve kendi içinde savaşmaya yönlendirilmiştir.Bunların sorumluları elbet farkındalardır ki Türk kimliği, karşısında tüm dünya olsa bile zafere ulaşacak bir fikirdir.Din, inanç çerçevesini kullanarak milletimiz kendi anavatanında, kendi devleti tarafından asimile edilmiştir.Şu husus kesindir, Atatürk ve silah arkadaşlarının uğruna savaştığı fikirler teker teker insanların zihinlerinden koparılmıştır. Bu fikirlerin yeniden yeşermesi için birlik ve beraberlik gereklidir.Hocam, anlayacağınız üzere yüz yıl sonra Türk milleti tekrardan karanlık bir çağa girmiştir.Başımıza gelen kötü hadiseler bizim adelet arzusuyla yanan ateşimizi körüklemektedir. Bu ateş yüz yıl önce Cumhuriyeti kuran ateşten farksızdır. Uzun lafın kısası bu işin sonunda ışık vardır.Bu zaman gelene kadar Türk gençliği üzerine düşen vazifeleri unutmamalıdır.İşte siz, bize hergün bu vazifeleri hatırlatan şahsın ta kendisinizdir.Hocam, bilin ki siz, bu vatanı kurtaran uğurlu insanlardan farksızsınızdır.Özgürlüğünüze vurulan kelepçeler sadece sizin ellerinize değil, tüm Türk milletinin ellerine vurulmuş kahpe bir oyundur.Verdiğimiz son nefese kadar Cumhuriyet, ve Cumhuriyetin prensipleri için savaş vermek atalarımıza borcumuzdur.Türk, ilelebet uyanacak ve ve bu bataklıktan kurtulacaktır.İşte ogün sizin gibiler mapusta değil, Ulu Türk Ulusunun başında olacaktır.
Saygılarımla,Bir Türk genci.

Sayın Ümit Özdağ,

Bugün, tutuklanmanızın 51. günü… Zor bir yolculuğa çıktınız ve ne yazık ki bu yolculuk, bir haksızlığın ve zulmün içinde şekilleniyor. Ama bilinmelidir ki, zor zamanlar sadece cesur insanları yaratır, büyük idealleri olanları güçlendirir. Ve siz, cesur bir lider, inandığı değerlerin peşinden giden bir insan olarak, bu karanlık günlerin ışığının en büyük simgesisiniz.

Her gün, adaletin özlemiyle geçiyor. Ama her geçen gün, inançlarınızın, savunduklarınızın daha da güçlü bir şekilde yankılandığını biliyoruz. Sizin hikâyeniz, sadece bir siyasetçinin hikâyesi değil, halkın özgürlük mücadelesinin, haysiyetinin ve onurunun da bir simgesi olacak.

Zincirlerle bağlanmaya çalıştıkları bir insanı, daha çok özgürleştirirler. Şu an, belki dört duvar arasındasınız, ama siz bu ülkenin kalbinde, zihinlerinde ve ruhlarında en güçlü şekilde var oluyorsunuz. Halkın yüreğini ateşle tutuşturan fikirleriniz, siz nerede olursanız olun, oradan çok daha güçlü bir şekilde yükseliyor. Sizi yalnız bırakmıyoruz, yalnız bırakmayacağız.

Her birimiz, sizin mücadelenizle, yalnızca bir siyasi liderin değil, bu topraklardaki tüm mağdurların, haklarının savunucusuyuz. Bir gün, sizin de dediğiniz gibi, “Adalet bir gün mutlaka yerini bulacak.” İşte o an, en karanlık gecenin ardından gelen en parlak sabah olacak.

Bu haksızlığa karşı direnişiniz, bu halkın umudu, sizin mücadeleniz ise bu ülkenin onurudur. Sizin özgürlüğünüz, bu topraklarda gerçek anlamda özgürlüğün yeniden doğuşu olacaktır.

Güçlü kalın, direnciniz asla kırılmasın. Halkınızın size olan sevgisi ve desteği, her gün daha da büyüyor. Bu günlerin geride kalacağına ve özgürlüğünüzün bir an önce sizlere kavuşacağına olan inancımız, her geçen gün daha da pekişiyor.

Siz yalnız değilsiniz. Biz, hep birlikte, hep omuz omuza…

Saygılarımla,

Sayın Ümit Özdağ,

Bugün, tutuklanmanızın 51. günü… Zor bir yolculuğa çıktınız ve ne yazık ki bu yolculuk, bir haksızlığın ve zulmün içinde şekilleniyor. Ama bilinmelidir ki, zor zamanlar sadece cesur insanları yaratır, büyük idealleri olanları güçlendirir. Ve siz, cesur bir lider, inandığı değerlerin peşinden giden bir insan olarak, bu karanlık günlerin ışığının en büyük simgesisiniz.

Her gün, adaletin özlemiyle geçiyor. Ama her geçen gün, inançlarınızın, savunduklarınızın daha da güçlü bir şekilde yankılandığını biliyoruz. Sizin hikâyeniz, sadece bir siyasetçinin hikâyesi değil, halkın özgürlük mücadelesinin, haysiyetinin ve onurunun da bir simgesi olacak.

Zincirlerle bağlanmaya çalıştıkları bir insanı, daha çok özgürleştirirler. Şu an, belki dört duvar arasındasınız, ama siz bu ülkenin kalbinde, zihinlerinde ve ruhlarında en güçlü şekilde var oluyorsunuz. Halkın yüreğini ateşle tutuşturan fikirleriniz, siz nerede olursanız olun, oradan çok daha güçlü bir şekilde yükseliyor. Sizi yalnız bırakmıyoruz, yalnız bırakmayacağız.

Her birimiz, sizin mücadelenizle, yalnızca bir siyasi liderin değil, bu topraklardaki tüm mağdurların, haklarının savunucusuyuz. Bir gün, sizin de dediğiniz gibi, “Adalet bir gün mutlaka yerini bulacak.” İşte o an, en karanlık gecenin ardından gelen en parlak sabah olacak.

Bu haksızlığa karşı direnişiniz, bu halkın umudu, sizin mücadeleniz ise bu ülkenin onurudur. Sizin özgürlüğünüz, bu topraklarda gerçek anlamda özgürlüğün yeniden doğuşu olacaktır.

Güçlü kalın, direnciniz asla kırılmasın. Halkınızın size olan sevgisi ve desteği, her gün daha da büyüyor. Bu günlerin geride kalacağına ve özgürlüğünüzün bir an önce sizlere kavuşacağına olan inancımız, her geçen gün daha da pekişiyor.

Siz yalnız değilsiniz. Biz, hep birlikte, hep omuz omuza…

Saygılarımla,

Sn. Genel Başkanım, Değerli Ümit Hocam;

Bu mektubu size, Aziz Şehit ve Gazilerimiz için tuttuğunuz nöbetin 31. Gününde yazıyorum. Yaşım 24. Biz Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi gençleriz. 26 Ağustos 2021 tarihinden önce büyük bir umutsuzluk içerisinde, ne yapacağımızı bilemeyen ve ne yaparsak yapalım sesimizi duyuramayan gençlerdik. O 26 Ağustos günü, bizim umut tarlasına ektiğimiz fidanların yeşerdiği gündür. Artık biz Türk gençleri umutsuz değiliz, suskun değiliz, bir köşeye atılmış azınlık değiliz koca karanlığa yaktığınız meşale sayesinde. Yeri geldi günlerce bir saat uyku ile gece gündüz meydanlarda olduk, yeri geldi köprülerde, vinçlerin tepesinde bayraklar astık. Biz davamıza ve size olan inancımızı bir nebze kaybetmedik aksine artarak çoğaldı bu inanç. Siz şuan Silivri de mücadelenize devam ederken, evlatlarınız olarak bizlerde dışarda mücadelemize ilk gün ki inanç ve azimle devam ediyoruz. Çok değerli Hocam; And olsun ki sizi oradan alacağız. Çünkü “Bozkurt Dört Duvara Sığmaz”. Ve size söz veriyoruz oradan çıktığınız gün, yaktığınız bu meşaleyi, bu süreçte evlatlarınızın nasıl koca bir güneşe çevirdiğini göreceksiniz. Biz Silivride de yanınızda nöbet tutuyoruz başkanım. Biz evlatlarınız olduğu sürece, siz asla yalnız değilsiniz. Sizi çok seviyoruz başkanım. Sağlıklı oluşunuz bizi çok mutlu ediyor şükürler olsun. Tanrı sizinle olsun sizi korusun. Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin! 

Yaşasın Atatürk Türkiyesi!

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Ülkemin karanlık günlerinde bir yıldız gibi parlayıp ümidimiz oldunuz. Bu mücadeleye Alparslan Türkeş ve arkadaşları Sadi Somuncuoğlu,Ağah Oktay Güner, Albay Sıtkı karakalem beyin Gümüşhane ye gelerek MHP' yi açmak için babamla görüştükleri gün 9 yaşlarında Alparslan Türkeş'in yakasına karanfil taktığım günde başlamışım meğer, yıllarca babam il başkanı olarak mücadele verdi, bizlerde... Ortaokul, lise, üniversite hep zorlu mücadelelerde geçti.. Üniversiteyi İzmir'de okurken, Ankara aktarmalı giderdm. Ankara da Alparslan Türkeş'i ziyaret etmeden geçemezdim. Dönerkende öyle. Tüm yaşanan zorlukları biliyorum. Her döneminde.. Ailece evlendikten sonrada eşimle hep MHP nin yücelmesi için çalıştık. Çünkü ,önce vatan diyen bir ailede yetiştim. Vatansız ne din ne namus olabilir. Türkçüyüz, Türk tarihini babam bize ben çocuklarıma , torunlarıma da öğretme şansını yakaladım. Siyasi partiler içinde olan her şeye az çok vakıfım. Türkiye'nin sigortası olduğunu düşündüğüm partim, halk tarafından da tam kabul gördüğü bir dönemde birden değişti. Sizler bu dönemde çok güçlü durdunuz. Sizin geçmişteki ve bugüne kadarTV'lerdeki tüm programlarınızı izlemişimdir. Bu günlere gelindi, siz zaten herşeyi bizzat yaşayansınız artık daha fazla zamanınızı almak istemiyorum. Şimdi İzmir Zafer Partisi Narlıdere ilçe teşkilatı sekreteriyim. Sizi açılışımıza beklerken üzücü haberi aldık. Sizin ilettiğiniz gibi siz varmışcasına  teşkilatımızı açtık. Çalışmalara devam ediyoruz.1955 doğumluyum, mücadele yaş engel tanımıyor. Tüm yaptıklarınız için minnet ve teşekkürleeimi iletiyorum. Ali Şehirlioğlu 'nu seçmeniz mükemmel bir karardı. Ayrıca tesekkurler.                       Karanlık gökyüzÜnde parlayan yıldızlar, ışğınız olsun.                                Önce evladınız sonra ülkem için en kısa sürede bu durumun sonlanmasını aramıza dönmenizi Tanrım dan rica ediyorum. Saygılarımla. Neşe Tanrıverdi

Sayın Ümit Özdağ’a,
Sizlere bu satırları, kalbimde Türklük şuurunun verdiği inanç ve minnet duygusuyla yazıyorum. Özgürlüğünüz kısıtlanmış olsa da, fikirleriniz ve mücadeleniz bizlerin gönlünde dimdik ayakta durmaktadır. Siz, Türk milletinin onurunu, vatanın bölünmez bütünlüğünü ve milli değerlerimizi savunduğunuz için zulme uğrayan, fakat asla boyun eğmeyen bir lider olarak tarihe geçeceksiniz.
Türklüğe ve onun kadim değerlerine sahip çıkmak, her türlü baskıya ve tehdide rağmen doğru bildiği yoldan sapmamak, ancak gerçek bir vatanseverin gösterebileceği bir duruştur. Siz, bu duruşunuzla Türk milletinin gönlünde bir kahraman olarak yer aldınız. Üzerinize kurulan tüm baskılara rağmen, ihanetin karşısında durarak, terör ve onun destekçilerine karşı Türk milletinin sesi oldunuz.
Bugün sizi susturabileceklerini sananlar bilmelidir ki, fikirler ve inançlar parmaklıklar ardına hapsedilemez. Zindanlar sadece bedenleri esir alır; fakat Türklük ruhunu, hürriyet aşkını ve adalet mücadelesini asla tutsak edemezler. Siz ve sizin gibi vatanseverler sayesinde Türk milleti uyanık ve bilinçli kalmaya devam edecektir.
Bu mücadelede yalnız olmadığınızı bilmenizi isterim. Sizin gibi cesur yürekler, tarih boyunca hep vardı ve her zaman olacak. Türk milleti olarak, haksızlığa uğrayan her bireyin yanında olacağımıza, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inanıyoruz.
Size, bu onurlu mücadelenizde sabır, sağlık ve güç diliyorum. Zindanlar geçicidir, fakat halkın gönlündeki yeriniz kalıcıdır. Şunu unutmayın ki, bizler, sizi unutmadık, unutturmayacağız. Ne mutlu Türk’üm diyene!
Saygılarımla,

52 gün oldu Sayın Genel Başkanım... Türk Milleti olarak sizin bilginizi, sesinizi, duruşunuzu ve Atatürk ilkelerini benimsemiş Türk Milliyetçisi/ Ulusalcısı, Cumhuriyetçisi insanlara Ergenekon'dan çıkış yolunda yaptığınız önderliği özledik. Ne kadar hepimiz birer Mustafa Kemal gibi olsak ve hissetsek de bu kutlu yolda 52 gündür ayrı hissetmemize sebep olanlar doğru yolda olduğumuzu teyit etmekle birlikte daha da birlik ve beraberlik içinde güçlü hareket etmemize sebep olduğunun henüz farkında değil. Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi Türkiye üzerinde de emelleri olan Amerika başkanı D. Trump'ın emriyle tutuklandığınızın, Anadolu Birleşik Devletleri nam-ı diğer BOP'un ilerlemesi için muhalefeti susturarak Türk Milleti'ni uyutma çabasının bir parçası olduğunun farkındayım. Ne zaman ABD başkanı değişse onlarla offshore ticari işbirlikleri için pozisyon alan etnik omurgasızların BOP projesi sona yaklaştığında Trump'tan muhalifleri serbest bırakın emri gelerek sizi bebek katili terörist APO ile belki de birlikte içeriden çıkararak itibar suikasti yapmaya devam edeceklerinden şüpheliyim. Her zaman dillendirdikleri ama kendilerinin olduğu Amerikanın adamı rolünü size biçmeye devam etmeye çalışacaklardır. ama merak etmeyin Türk Milleti olarak sizin söylediğiniz ama hükümetin uygulayamadığı doğrularınızı akpartilisi mhplisi chplisi anlıyor ve size desteğimiz gün ve gün artarak devam ediyor. Bir Türk Atasözü der ki " Ders biz öğrenene kadar devam eder." PKK ile işbirliği yapan AK Parti ve MHP' de bu dersten nasibini alana kadar onlara Milliyetçiliği ve Türk Milleti'nin menfaatlerinin nasıl üstün tutulacağını öğretmeye devam edeceğiz ve Anayasanın ilk 3 maddesi ve 66. maddeye yani Türklüğümüze dokunarak Türkleri halklara bölmeye çalışanlara karşı en kısa sürede Tüm Türkiye'yi Meclis yapacağız. Her birimiz sizin ödediğiniz bedellerin daha fazlasını ödemeye hazırız Türk'ün kutlu yolunda her daim alnımız ak başımız dik olsun sayın Genel Başkanım.   - Zafer Partisi Ordu Eski İl Başkanı

Merhaba Ümit Hocam;

Öncelikle sağlığınız ve moraliniz iyidir umarım.

Bu mektubu size Bursa Tophane'den, Osmangazi ve Orhangazi'nin kabirlerinin tam karşısından yazıyorum. Kutlu Türk büyüğü atalarımızla dertleşirken sizden bahsettim; Türk'ü savunan esir, köpekler serbest dedim. Bir bir anlattım olanları, hepsini şikayet ettim. Memleket bu hale getirilirken elimizden hiç bir şey gelmeden oturup izlemek çok canımı yakıyor. Az bir umudum kaldı; bir gün gelecek, tüm Türk düşmanlarını def edeceğiz diye ama zaman zaman onu da yitiriyorum. İktidarı zaten saymıyorum, muhalefetten de bizi anlayan yok sizden başka. Tek dayanağımız, yol göstericimiz siz oldunuz. Siz bir umut aşıladınız.

Bir programda şunları söylemiştiniz;

"Türk köylüsü şöyle söyler; Allah devlete millete zeval vermesin. Şimdi bunun Yunancası yok kardeşim. Bunun İngilizcesi yok, Fransızcası yok, Almancası yok, Çincesi yok, Japoncası yok. Bu cümlenin bir tek Türkçesi var. Bunu ancak 4000 seneden beri devleti olan bir milletin köylüsü söyler. Onun için hiç kimse endişe etmesin. Türk Devleti geri gelecek." Buna dayanarak, inanarak umut aşılıyorum kendime. Elbet bu memleketin insanları bozacak bu düzeni. Lütfen siz vazgeçmeyin, siz bizi yalnız bırakmayın. Söz veriyorum biz de hep yanınızda olacağız ve elbet bir gün Türk Devletini hak ettiği gibi yöneteceğiz.

Sizi bu kadar süre tutacaklarını bile tahmin edemeyip ilk zamanlar mektup yazmamıştım, mektup gelene kadar siz çıkarsınız diye. Umarım en yakın zamanda öyle olur, mektubum size ulaşmadan çıkmanızı dilerim.

Tüm Türk evlatları için kendinize dikkat ediniz. Bursa'nın kalbinden; Osmangazi'nin, Orhangazi'nin, Murat Hüdavendigar'ın semtinden bin selam, saygılar sunar ellerinizden öperim.

Cengiz ŞEN

Bursa

Değerli hocam; bu ülkede doğrunun izinden gidenlerin her zaman ayağına çelme takılmış ve akabinde düşene bir tekme mantığıyla ezilmek istenmiştir. Sizde onlardan birisiniz, sizin davanız olarak görülen dava aslında Türk halkının davasıdır ama insanların zihinleriyle öyle bir oynuyorlar ki ülke körler ve sağırlar ülkesi oldu. Bunun akabinle benliğimizi kaybetme yolunda emin adımlar atıyoruz. Siz ve sizin gibiler var olduğu sürece buna her zaman "DUR" diyeceğiz. Allah yar ve yardımcınız olsun, sizlere orada bol bol sabırlar ve güç versin ve inşallah sizin orada geçirmekte olduğunuz "boş vakit" 'lerinizde ileriye yönelik muazzam planlar yapma yetisi ve gücü versin. Amin. Dönmenizi dört gözle bekliyoruz. Saygılarımla.

Hocam inanki aklım fikrim sende sürekli medyayı takip ediyorum ve seninle, zafer partisiyle ilgili tüm gönderilere elimden geldiği kadar destek veriyorum ki sosyal medya kullanan tüm halkımıza ulaşması açısından katkısı olsun. Ama inanıyorum ki bu sahtekâr hükümet yıkılacak ve TÜRKİYE Cumhuriyeti devleti o şerefsizleri en ağır şekilde yargılayacak. Yalnız değilsin hocam. Hep beraber Yüce ATATÜRK'ÜN yolunda ve izinde....

Ümit hocam merak etmeyin her daim yanınızdayız siz biz gençleri ve milletimizi savunmasanız belki şuan herşey daha kötü olacaktı bu yüzden biz ümidimizi asla yitirmedik sizin için bu tutukluluk süreci bittiğinde size herzaman olduğu gibi tam destek veriyoruz kendinize iyi bakın…

Bu vatanda yaşıyan vatanını milletini seven   bu vatana 2 evlat yetistirmış Türk kadınından biriyim.Ümit bey bizim için verdiğiniz mücadelenin de farkindayız ülkenin içinde bulunduğu vahim durumda daha güçlü bir şekilde yeniden aramiza döneceğinizi biliyorum.kalplerimiz sizinle Muhtaç olduğumuz kudret damarlarimizdaki adil kanda mevcuttur.Sevgi ve saygilarimla

Başkanım…
Çok özledik sizi…Sizi haksız cezaevinde tutarak hiç bir gerçekten kaçamayacaklar her gün bi kötü haberle geçiyor maalesef yeniden yüreğimize umut güç verecek sözlerinizi bilgilerinizi duymayı dört gözle bekliyoruz dualarımız sizinle Allah bizimle güç kuvvet sağlık sıhhat diliyor ellerinizden öpüyorum…
Sevgi ve saygılarımla 

Ülkemizin bu en karanlık günlerinde Genel başkanımız Ümit Özdağ’ın bu asil duruşu nesilden  nesile ders olacak şekilde devam ediyor. Türk Milletinin ve aziz vatanının bölünmemesi ve parçalanmaması için zafer partisine ve kıymetli genel başkanına sahip çıkmak her vatan evladının bir borcudur. Sonu her ne olursa olsun bu ülkeyi böldürmeyeceğiz ve genel başkan Ümit Özdağ’ı yalnız bırakmayacağız.